top of page

ÇAMUR

DERGİSİ

19

20

İnsanın Yedi Çağı

 

Bütün dünya bir sahnedir...

Ve bütün erkekler ve kadınlar

sadece birer oyuncu...

Girerler ve çıkarlar.

Bir kişi bir çok rolü birden oynar,

Bu oyun insanın yedi çağıdır...

İlk rol bebeklik çağıdır,

Dadısının kollarında agucuk yaparken...

sonra mızıkçı bir okul çocuğu...

Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı

Ayağını sürerek okula gider...

Daha sonra aşık delikanlı gelir,

İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şiirleriyle...

Sonra asker olur, garip yeminler eder.

Leopara benzeyen sakalıyla onurlu ve kıskanç,

Savaşta atak ve korkusuz,

Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar...

Sonra hakimliğe başlar,

Şişman göbeği lezzetli etlerle dolu,

Gözleri ciddi, sakalı ciddi kesmli...

Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur

Ve böylece rolünü oynar...

Altıncı çağında ise palyaço giysileriyle,

Gözünde gözlüğü, yanında çantası,

Gençliğinden kalma pantalonu zayıflamış vücuduna bol gelir.

Ve kalın erkek sesi, çocukluğundaki gibi incelir.

Son çağda bu olaylı tarih sona erer. İ

kinci çocukla her şey biter.

Dişsiz, gözsüz, tatsız, hiç bir şeysiz..

 

Bu yazı William Shakespeare'ın 'Nasıl Hoşunuza Giderse' adlı oyununun 3. Bölüm 7. Trajedyasıdır

Sevgilinin Yakınlığı

 

Seni düşünüyorum, güneşin ışıkları denizden aksedince

Seni düşünüyorum, ayın pırıltıları kaynaklara vurunca.

Seni düşünüyorum, uzak bir yol üstünde tozlar havalanırken,

Karanlık bir gecede, dar bir tahta köprüde bir yolcu ürperirken.

Seni düşünüyorum, boğuk uğultularla orda yükselirken dalgalar.

Kulak kesilmek için koruluktayım, sık sık her şeyin sustuğu anlar.

Uzakta olsan bile ben senin yanındayım, sende yakınımdasın.

Güneş batıyor, biraz sonra, beni ışıtacak yıldızlar ne olurdu burda

Yanımda olsaydın

 

Johann Wolfgang von Goethe

bottom of page